Yoksulluğu yenecek, emeğin Türkiye'sini kuracağız.

Yoksulluğun kaynağı, öncelikle tüm mal ve hizmetlerin üretimi esnasında emeğin hakkının çalınmasıdır. Krizleri fırsata çeviren sermaye sınıfının talanına, yani kapitalist sömürüye son vereceğiz. 12 Eylül’den AKP’ye özelleştirme yağmasıyla çalınanlardan başlayarak tüm büyük işletmeleri kamulaştıracak, bunları sermayeden alıp gerçek sahiplerine, yani emekçilere vereceğiz. Emekçilerin sendikal örgütlülüğünün önündeki engelleri kaldıracak, işçileri sermaye karşısında daha örgütlü hale getirecek, bugün ülkemizde çalışanların çoğunluğunun ücreti haline gelmiş olan asgari ücretin belirlenme sürecinde işçileri söz sahibi kılacak mekanizmaları hayata geçireceğiz. İşçileri temsil eden sendikal örgütlerin asgari ücret belirlenmesinde genel grev dahil üretimden gelen gücü kullanmalarını kolaylaştırmak için mücadele edeceğiz.

Enflasyon emekçiler için yoksullaşma, sermaye için fırsat demektir. Maaşların hızla eridiği, en temel ürün ve hizmetlerin dahi erişilmez hale geldiği yüksek enflasyon koşullarında bankalar ve büyük sermaye kuruluşlarının kârları katlanarak artmaktadır. Kriz fırsatçılığı ve AKP iktidarının emek düşmanı politikalarıyla sermayenin emekçilerden çaldığı zenginliklerin tümünü halka iade edeceğiz. En yoksul durumda olanlardan başlayarak tüm yurttaşların bankalara olan kart ve kredi borçlarını kademeli olarak sileceğiz.

Yerli patronlar ile birlikte ülkemizi sömürmek için gelen yabancı sermaye, ekonomide dışa bağımlılığı derinleştirmektedir. Yerlilik ve millilik nutukları her yeri kaplarken Türkiye’de yabancı sermayenin belirleyiciliği de artarak sürmektedir. Bu durum dış borçların ve para piyasasında Körfez ülkeleri başta olmak üzere dış kaynaklara bağımlılığın katlanarak artması ile birlikte düşünüldüğünde ülkemizin kendi ekonomisi ve varlıkları üzerindeki egemenliğini yitirdiği görülmektedir. Altılı masanın da Batı sermayesini çözüm olarak sunması bu durumun düzenin ortak sorunu olduğunu göstermektedir. Türkiye ekonomisinin iplerini elinde tutan sermaye tiranlığına son vereceğiz. Mali açıdan bağımlı olunan yabancı tekellerin ülkemizi krize sürüklemesini engellemek adına sermaye kontrolü uygulayacak, Türkiye’nin ekonomisi ve tüm varlıkları üzerinde sermayenin değil, Türkiye’nin emekçilerinin denetim sahibi olmasını sağlayacak bir program uygulayacağız.

Türkiye’de işsizlik, başta gençler olmak üzere emeğiyle çalışmak zorunda olan herkesin kalıcı gündemi haline gelmiştir. İşsizliğin ortadan kalkmasının tek yolu, emeğe ve kamu mülkiyetine dayalı bir kalkınma hamlesidir. Özelleştirmelerle yağmalananlardan başlayarak tüm büyük işletmeleri kamulaştıracak, sosyalist bir ekonomik düzen kuracağız. Karşı devrimci AKP iktidarının kapattığı Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT) sosyalist ilkeler temelinde yeniden açacak, merkezi planlama ile kamucu bir kalkınma hamlesi başlatacağız. Tüm yurttaşların becerilerine uygun bir işte çalışmasını sağlayarak işsizliğe son verecek, ülke ekonomisini sanayi ve teknolojide Türkiye’nin dışa bağımlılığını sona erdirmeye yönelik bir plan doğrultusunda yeniden kuracağız. Gelişen teknolojinin ve dijitalleşmenin bugün yaşananın aksine emekçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için kullanılmasını sağlayacağız.

Ekonomik darboğaz, halkı açlıkla baş başa bırakmıştır. AKP’nin halkı bilerek yoksullaştıran ekonomi politikası Türkiye’de emekçileri on yıllardır tanık olunmayan bir mutlak yoksullukla karşı karşıya bırakmış, açlık halkın önemli bir bölümünün gerçeği haline gelmiştir. Özellikle çocuklarda açlık ve yetersiz beslenme sorunuyla mücadelede ivedi adımlar atılması şarttır. Beslenme sürecinin kamusallaştırılması, eşitlikçi olmasının yanı sıra gıda üretimi ile birlikte düşünüldüğünde planlı olmayı sağlayarak verimliliği de artıracaktır. Çocukların ve gençlerin yeme ihtiyacının tamamını devletin üstlenmesini sağlayacak, tüm örgün eğitim kademelerinde ücretsiz yemekhane hizmeti sağlayacağız. Ayrıca açlıkla mücadele için semtlerde uygun fiyatlı yemekhaneler kuracak, hem yurttaşlarımızın sağlıklı ve besleyici gıdaya erişimini sağlayacak hem de kadınlara yüklenen ev içi emeğin toplumsallaştırılmasına katkıda bulunacağız.

Neoliberal politikalar zirai üretimi çökertmiş, emekçileri ucuz ve kaliteli gıdaya erişemez hale getirmiştir. Avrupa Birliği’nin (AB), sermaye sınıfının ve yabancı tekellerin programını uygulayan AKP iktidarı tarım ve hayvancılığı tasfiye etmiş, Türkiye’yi bu alanlarda dışa bağımlı hale getirmiş, gıda fiyatlarının yurttaşların erişimini zorlaştıracak kadar yükselmesine yol açmıştır. Tarım ve hayvancılığı kamu mülkiyeti temelinde yeniden yapılandıracak, devlet çiftlikleri kuracağız. Türkiye’nin gıda bağımsızlığını yeniden kazanmasını, tüm yurttaşların ucuz ve kaliteli gıdaya erişebilmesini sağlayacağız.

Piyasa düzeni temel altyapı hizmetlerine erişimi zorlaştırmaktadır. AKP’li yıllarda üretim ve dağıtım ağlarının özelleştirilmesi sebebiyle özellikle elektrik ve doğalgazın yurttaşlar açısından maliyeti çok fazla yükselmiş, döviz kurundaki dalgalanmalar ve uluslararası gerilimlerden kaynaklı enerji darboğazı nedeniyle faturalar kabarmıştır. Sadece elektrikte dağıtım şirketleri elektriği santrallerden aldıklarının dört katı fiyatına yurttaşlara satmaktadır. Temel altyapı hizmetlerine üretim ve dağıtım ağlarını tamamen kamulaştıracağız. Elektrik, su, yakıt ve internet gibi temel ihtiyaç ürün ve hizmetlerinin insanca bir yaşam için gerekli olan kısmını tüm yurttaşlara ücretsiz olarak sunacağız.

Satılık ve kiralık konut fiyatlarındaki tırmanış halkı mağdur etmekte, barınma hakkını fiilen ortadan kaldırmaktadır. Yüksek enflasyon kira fiyatlarına katlanarak yansımakta, kent merkezlerinde kiralar ödenemeyecek boyutlara yükselmekte, yeni ev arayan yurttaşlar mevcut semtlerinde ev bulamamaktadır. Barınma hakkını kullanılamaz hale getiren konut krizinin nedeni, konut piyasasının tümüyle kâr hırsına teslim edilmiş olmasıdır. İnsanlar kalacak ev bulamazken on binlerce konutun boşta beklemesi ise bu durumun en büyük kanıtıdır. Tüm illerde sosyal konut siteleri inşa edeceğiz. Konutta tüm alım-satım ve kiralama işlemlerine devlet tekeli getireceğiz. Tüm konutların satış ve kiralama bedellerini kamu yararı temelinde belirleyeceğiz. Yabancılara vatandaşlık karşılığı arsa ve konut satışı uygulamasını sonlandıracağız. Tüm yurttaşlara makul fiyatlarda konut alım ve kiralama olanağı sağlayacak, herkesin kendi evinde oturur hale gelmesini sağlayacağız.

Gerici ve halk düşmanı AKP, eğitimde niteliği ve kamusallığı ortadan kaldırmıştır. 20 yılı aşkın zamandır halkın başına bela olan karşı devrim iktidarı, gerici ve emek düşmanı ajandası doğrultusunda eğitimi hedef almıştır. Arka bahçesi olarak gördüğü imam-hatipleri yaygınlaştırırken tüm okullarda müfredatı dinci gerici anlayışa göre dönüştüren ve dernek ya da vakıf adı altında tarikatları okullara dolduran AKP iktidarı, eğitimde sermaye talanının da önünü açmıştır. Devlet okullarına yeterli bütçeyi ayırmazken özel okulları teşviğe boğan iktidar, yurttaşları “Ya imam-hatip ya özel okul” dayatmasıyla karşı karşıya bırakmakta, özel okulları doldurmak için çabalamakta, meslek lisesi öğrencilerini çocuk işçi olarak sermayenin sömürüsüne mahkûm etmektedir. Öğrencilerin yalnızca eğitimini almakta oldukları meslekte gelişmelerini sağlayacak ve sömürülmeden çalışmalarını sağlayacağız. Tüm özel okulları devletleştirecek; eşit, parasız, bilimsel, laik eğitimi yurttaşlar için erişilebilir hale getireceğiz. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliği kaldırarak eğitim emekçilerine güvenceli istihdam sağlayacağız. Zorunlu din derslerini kaldıracağız. İmam-hatipleri kapatacağız.

Sağlıkta neoliberal dönüşüm programı, yurttaşların sağlık hakkının gaspı anlamına gelmektedir. Kamu bütçesini rahatlatma bahanesiyle sağlıkta kamusallığı tasfiye eden AKP iktidarı kamu kaynaklarını özel hastanelere peşkeş çekmek için hiçbir fırsatı kaçırmamakta, hasta garantili şehir hastaneleriyle patronları zengin ederken kamusal sağlık hizmetine erişimi zorlaştırmaktadır. İnsanlık dışı çalışma koşullarının dayatıldığı sağlık emekçileri açısından durum her geçen gün kötüye gitmektedir. İlaç endüstrisinin özel sektöre havale edilmesi aşı ve ilaçta dışa bağımlılığı derinleştirmiş, yurttaşların sağlık harcamalarında artışa yol açmıştır. Tüm özel hastaneleri kamulaştıracağız. Tüm yurttaşlara parasız ve nitelikli sağlık hizmetine erişim olanağı tanıyacağız. Şehir hastaneleri yerine AKP’nin kapattığı devlet hastanelerini tekrar açacağız. Piyasacı AKP iktidarının kapattığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü yeniden kurarak ilaç ve aşı üretiminde dışa bağımlılığı sonlandıracağız.

Bakım hizmetleri hem ailelere maddi ve sosyal yükler getirmekte hem de kadınları çalışma yaşamından koparmaktadır. Çocuk, yaşlı ve engelli bakımı profesyonel destek gerektiren işler olmakla birlikte genellikle hane içinde yürütülmektedir. AKP iktidarı da bakım için kamusal mekanizmaları değil hanede bakımı teşvik etmektedir. Mevcut tabloda bakım işleri ağırlıkla kadınlar tarafından yapılmaktadır. Kadının toplumsal üretim sürecine katılımını artırmak adına bakım hizmetlerinde kamusal mekanizmaları güçlendirecek, bakım işinde devlet güvencesi sağlayacağız. Ücretsiz hizmet veren bakım merkezleri kuracak, büyük işletmeler ile kent merkezleri ve semtlerde kreş açacağız.

Hayat pahalılığı karşısında emekli maaşları hızla erimekte, emekliler geçinememektedir. Emeklilerin ortalama maaşlar alan ve ek gelir kaynakları olmayan çoğunluğu açısından emekli maaşıyla geçinmek mümkün olmamakta, emekliler geçimlerini sağlayabilmek için çalışmaya devam etmekte, çoğu durumda asgari ücretin dahi altında kalan ücretlere razı olabilmektedir. Bugün çalışma hayatına yeni katılan gençler ise emekli olabileceklerinin hayalini dahi kurmamaktadır. En düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesini ve emekli maaşlarının her yıl en az enflasyon oranında güncellenmesini yasal güvence altına alacağız. Mezarda emeklilik uygulamasına son verecek, yaş arttıkça kademeleri olarak çalışma saatlerinin düşeceği bir emeklilik sistemi uygulayacağız. Ayrıca emeklilerin sosyal yaşamdan ve üretimden tamamen kopartılmasını önleyecek yöntemler geliştirecek, onların fiziksel durumlarına uygun bir biçimde tecrübelerini üretim sürecine aktararak ek gelir yaratabilmelerinin olanaklarını sağlayacağız.